“MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ”
(Sloganını faşizan diyenlere açık mektubumdur)
Birlik beraberlik içinde biriz, beraberiz, hep birlikte ve tek yumruk olmamız gereken bu günlerde; İst. CHP il Başkanlığı seçimi yapıldı. Yedi düvele mücadele verdiğimiz bugünlerde… Ama maalesef bu satırları bir hanımefendi Doktor Sayın Canan KAFTANCIOĞLU ve onun gibi düşüneneler için yazmak zorunda kaldım. Parti ve partili gözetmeksizin!
CHP İstanbul il başkanlığına seçilen Sayın Canan Kaftancıoğlu’nu öncelikle tebrik ederim. Mesleği doktormuş. Mesleği ve yaptığı işe saygı duyarım. Ancak sürç-i lisan olarak kabullenebileceğim sözlerine; şahsım ve Atatürk’ümüze can-ı gönülden inanarak “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen eski bir militer emekli bir asker olarak şahsım ve (Mustafa Kemal’e) sonsuza dek bağlı olanları çok üzmüştür.
Mensubu olduğunuz partinizin kurucusu sağ olsaydı ( ki Allah rahmet eylesin) militer elbiselide, sivil de olsa sizi ikna ederdi. Kendisine inananların faşizan düşünceye sahip olarak slogan atmadıklarına İkna olmaz, inat etseydiniz de kurucusu olduğu o partiye alır mıydı? Bilemem… CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’na da sormak lazım…
Yedi düvele savaş vermiş kişi tek sizinle uğraşmazdı. Size ayıracak vakit de bulamazdı. Zira O’na Kurtuluş Savaşı’mızda inanmış ( sizin gibi Tıp fakültesini bitirmemiş! Ama ) yurt savunması için canı pahasına sırtında bebesi ( bebeği), ayağında şalvarı, ayaklarında çarıklarıyla cepheye cephane taşımış binlerce kadın kahramanlarımız KARA FATMALAR, ŞERİFE BACILAR, HALİME ÇAVUŞLAR ve onların öncülerinden de NENE HATUNLAR…
Mustafa Kemal’in ASKERLERİ olarak slogan atmadan savaşa gidip savaşmışlar. Mekânları cennet olsun, şehitlerimize rahmet olsun.
Ben de sözümü Mustafa Kemal’in Askerleriyiz diye; ancak slogan atıyorum. Ama icabında dolaptaki asker (militer) elbiselerim, postallarımla ölümüne yol almak, bu vatan için hazır… Emekli olsak emeklemiyoruz!
Yazımı Sözcü’den adeta sözcümüz Sayın Rahmi Turan’ın TOKMAK sütunundan alıntı yaptığım cümleleri ile bitirmek istiyorum. “Canan Hanım Atatürk’ün ASKERİ ifadesinden rahatsız olması şaşırtıcıdır.”
Bu sadece bir simgedir hanımefendi. Size üniforma mı giydirecekler sandınız. Tekrarı cümlelerimde beis yoktur diyerek; Evet kurtuluş Savaşı’nda peygamber ocağının o kutsal üniformasını giymeden sivil kıyafetleri ile ( ayağında çarık üstünde, şalvar yemeni, örgü kazağı cepsiz cepkeni sırtında bebesi( bebeği ile) kağnı arabasıyla cepheye cephane taşıyan kadınlarımız militer değil, sivil giyimleri ile adeta bir ASKER’DEN farksız efsaneler… Nene Hatunlar… ve niceleri…
Giyim ve sloganlar ile değil, davranış, hareket ve icraatları ile “ Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye adeta haykırmışlardır.
Siz ve sizin gibi düşünenler ister tavır ister sözle Mustafa Kemal’in askerleriyiz tabiri kullanmasanız da olur. O ismi o meşhur sloganla anmaları hepimizin geçmişini hatırlamasını geleceğimize güvenle bakmamızı sağlıyor zaten… “Nereden nereye geldik, neredeydik nerelere geldik. Bir şarkı sözü gibi… Ama şarkı mı, masal mı, hikâye mi? Takdir milletimizin; zaman her şeyi gösterecektir, doğruyu da yanlışı da herşeyin ilacı ZAMAN.
Ne mutlu Türk’üm diyene,
Ne mutlu Mustafa Kemal’in Askerleriyiz diye haykıranlara…
Saygılarımla,
Not: Gelecek yazımda, O üniformayı kimler giyebilir, hangi düşünce de olanlar giymeye hak kazanır.