Geçtiğimiz hafta sonu (24-12-2017)CHP Bakırköy, ilçe kongresini yaptı. Bakırköy' de yeni ilçe başkanı 5-6 ekibin bir araya gelerek desteklediği Selçuk Biber oldu. Sonuç beni hiç mi hiç şaşırtmadı, 4 Aralık ta yazmış olduğum yazım da " Kongre günü salon a yeterli sayı da delegeyi taşıyabilen kongreyi kazanacaktır. Tabi bir de mutabakat adıyla yapılan kirli pazarlıklar da kazananı belirleyecektir. Hele kendisi ile hareket eden 4-5 delege olduğunu görüp her aday a gidip ilçe yöneticiliği, il delegeliği pazarlıkları yapan acuze leri de gördükçe gün ola harman ola demekten kendimizi alamıyoruz. Netice itibarı ile kongre yi, salon’a yeterli delegeyi taşıyabilecek Selçuk Biber ve ekibinin kazanacak olduğunu görememek siyasi körlükten başka bir şey değil dir" ön görümü dostlar ile paylaşmıştım. Bu ön görünün gerekçesi 8-10 satırın arasında idi, elbette ki Anlayana… CHP li arkadaşlar kızacaklar ama siyasetin en oynak tipleri maalesef kendi partilerinde bulunmakta... Sol adına sol oportunist tipler… Son gün çarşaf liste yapılacak balonu uçurulunca ekiplerden birinden, bu balona inanıp yakalama telaşına düşen diğer ekip… Salonlarda Hak-Hukuk-Adalet sloganları atanlar, iş çarşaf liste olunca engel olup blok liste ile kongre ye gidebilmek için sabah erken saat'te salonu doldurdu. Haliyle dışarı da delegeleri salona taşıyacak kimse kalmadı. Balon'u uçuranların ekmeğine sürülen yağ'ın bal'ı oldu bu panik. Dışarı da kalan ekip delegelerin taşınması organizasyonunu halletti, kongre yi 7 oy la da olsa kotardı… Kendi belirlediği delegelere kendisini seçtirtmek, karşısına çıkacak rakip yada rakiplerine engel olmak için oportünist salvolar yapmak... Peki kazanan öyle ya da böyle kazandı, ya kaybeden neden kaybetti??? Ajitasyon-propoganda doneleri ni beceremeyen basiretsizlik… Kitle psikolojisi nedir, toplum refleksi nasıl harekete geçirilir bilmeyen, basiretsiz, popülizm içerisinde dalga kıran, sözüm ona siyasetçilerin, gerçekte olmayan bir güçleri olduğu tavır ve eda ları ile kendilerini dev aynasında görmeleri dir kaybetmenin yüklem'i. Demokratik tepki-etki alanını hesaplayamayacak kadar geri ama bir o kadar oportünizm… Ne yazıkki iç hesaplaşmasını eleştiri-özeleştiri mekanizmasında görmeyip hizip, mezhep, mikro milliyetçilik çalışmasına döndürenler sadece başka merkezlerin kontrolünde dir… Öyle ki her iki listeyi de inceleyince önümüzde ki yerel seçime yönelik listeler olduğunu görmemek içten değil. Hele son gece ye kadar öbür liste de, kongre günü diğer liste de ortaya çıkan isimlere bakınca Abilerinin sihirli değneğinin sim lerinin üzerlerinde kaldığını görememek… Kendi iç hizibini üreten,koltuğunu sağlam kazığa bağlamaya çabalayan oportünizm batağında yüzen dalgıçlar... İç içe geçmiş rant kardeşliği... İç içe geçmiş derin ilişkiler... Sorsan, sözde düşman öz de doymayan kürk kardeşliği.... Kongre sonrası yapılan, "siyasetin parasız da yapılabileceğine inanan bir avuç fakir kazandı. İnsanları mezhep, etnik kimlikleriyle ayrıştırmayanlar kazandı. Sırf muhalefet etti diye bir kadının namusuna dil uzatılmasına isyan edenler kazandı."ajitasyonu tutmaz. Zira kazanan listede müteahhit ler, mikro milliyetçilik ruhuna işlemiş oportunist tipler ve otel odasında kızı yaşında ki sevgilisine silah çekecek kadar zavallı evli bir adama, sırf partilileri olan belediye başkanına muhalefet etmek adına destek olan acuze ler yok mu? Var… Kaybeden liste de truva atı görevi üstlenmiş yanar döner tipler, eşinin siyasi kariyeri için gece yarısı Bakırköy'e kirli ellerini uzatan ve bu ellerin dizginlerini tuttuğu yılkı atları yok mu? Var… Elbette ki bir kazanan ve bir kaybeden olacaktı. Bir taraf kaybetti, diğer taraf kazandı... Netice itibarı ile kazananın CHP olması dır temennimiz… Gerisi Hayat...