12 Eylül sonrasında kurulan SHP, ANAP, DYP, REFAH, DSP vs vs siyasi yapıların çöküşüne çok şahit olduk.
Ama 16 Nisan sonrası iktidarın hızlı çöküşü gibi bir duruma şahit olmadık.
Yandaş “ mış” gibi görünenler her ne kadar gördüklerini dile getiremeseler de adeta bir yıkıntı yaşanılıyor.
Türkiye artık çok farklı bir siyasi iklime girmiştir...
Buz güneşi gördü...
Geri dönüşü olmayan manevralar, sadece çöküntüyü daha fazla derinleştirecektir.
Kısaca ülkede siyasal iktidarın durumu, Demirören li Futbol Federasyonunun durumundan farklı değil...
İktidar tabanında olan sancı, paylaşım savaşları.Pelikanlar(yalıda oturan her dönemciler.)Viski, şampanya kadehlerini tokuştururken(!!)gerçek taban sur içinde ikinci çay ı zor içiyor.Bu durumları görmemek için siyasi kör olmak gerekiyor...
Havayı koklamak için yerel seçimlerin erkene alınacağı söylentileri artıyor.Ama, sonucun daha fazla çöküşe neden olacağı aşikardır...
OHAL in kalkması ile birlikte parti içi tasfiye ve istifalar hız kazanacak gibi duruyor.Bu durumda AKP içinden yeni bir oluşumun doğmasına şaşırılmamalıdır...
Mental veya Metal...
Adını ne koyarsanız koyun, o yorgunluk değil, ileriye yönelik karamsarlığın başlangıcıdır...
Bu süreci kurtarmak adına atılacak her adım, hatalara ivme kazandıracağı gibi tabansal tepkiler ve mırıldanmalar fazlalaşacaktır.
Peki ya CHP...
Türkiye sol hareketinin 80 sonrası ne idüğü belirsiz bir kitle ile temsil edilmeye çalışılması da düşündürücüdür.
Kimse bu ülkede “Nasyonal sosyalizm”i ilericilik, sol, sosyal demokrasi olarak sunmasın, zira temeli fasizmdir...
CHP nin bu süreçten sonra asli görevi, Nasyonal sosyalistler ve şovmen egoist tiplerden kopması olmalıdır..
Adalet yürüyüşü boyunca kendisini ve bazılarını parlatmak için selfie vekilliği yapanların derdi hiç de Adalet değil...
Yakında göreceklerimiz olacak..
Bunların yanında yürüyüşün henüz onuncu gününde kitap basıp satışa sunanlar sadece ufak bir ayrıntı kalacak..
CHP Genel Başkanı olarak başladığı yürüyüşün sonunda Kılıçdaroğlu, artık Lider dir.
Ancak....
Mikro milliyetçi, şoven, kendine sol, populist, arsız, sosyal medya millet vekillerinden ve Halk ın sürekli gözü önünde olup üç kuruş’a dosya takip eden, çıkarlarına ters düştüğü için çeşitli mecralarda birlikte sandıktan çıktıkları Belediye Başkanlarını karalayan Belediye meclis üyelerinden kurtulmadıkça, yürüyüşün ana ekseni olan Adalet’i kendi partisi içerisinde sağlayamadıkça yolun sonu dur.
Artık, kaset ile geldi safsataları bitmiştir.
ANCAK…
CHP nin basiretsiz ve güdümlü kadrolarca getirildiği durum, 5 kanat ile uçmaya çalışıyor olmaktan öte değildir...
Doğru tektir.
Hizip ruhunu atamamış yapılanma, halka umut olamaz.
CHP nin yegane sorunu omurgalılar (gerçek sosyal demokratlar) ve omurgasızlar (popülist, narsist, şoven, cebine solcu vb) savaşıdır.
Ne yazık ki CHP halk partisi değil, koltuk severlerin partisi pozisyonuna düşürülmüştür.
Halktan uzak, küçük burjuva ruhlar ile halka inemediniz, inemezsiniz. Lümpen, popülizm de zirve yapmış, sosyal medya vekilleri ile halkçı olunmuyor.
Ruhunuz; burjuvaziye teslim olmuş.Üzerine şoven, dar kalıp, güdümlü kadrolar dan sos eklenmiş durumda. Halk yığınlarının (varoşların) umudu olmadan, sol-sosyal demokrat olunmaz beyler...
Sahil ruhu; küçük burjuvadır, esnektir, değişkendir.
Bugün Laiklik elden gitmesin diye sana oy veren merkez sağ düşünceli kitleyi, tabanın görme.
Senin alanın emektir, emek...
Sen neredesin??
Köylüden uzak, proletaryadan uzak...
Ama sorsan sol, sosyal demokrat...
Halkçılık yapıp milyar dolar sahibi olanlarınızı gördük ve onları o varoş dediğiniz yerlerde gördü…
Kitlesine önderlik edemeyecek yapılar ve o yapıların figürleri sadece şovmendir, sadece ben merkezci zavallılardır.
Bu halk kendi iradesini ve kendi önderliğini (umudunu parçalamadan) şekillendirir...
Kimse vitrinim diye güvenmesin.