CHP’nin parti üyeleri, il başkanları, milletvekilleri, Parti Meclisi üyeleri ve eski genel başkanlarının önerileriyle hazırladığı taslak tüzük metninin değerlendirilmesine ve oylanmasına yönelik Tüzük Kurultayı, ATO Congresium’da başladı.CHP eski Genel Başkanları Hikmet Çetin, Altan Öymen, Eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, partinin Merkez Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi üyeleri, milletvekilleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, çok sayıda belediye başkanı ve partililer katıldı.Kurultayın yapıldığı salona, “İkinci Yüzyıl Değişim Kurultayı” başlığı altında CHP’nin logosu ve “Türkiye’nin birinci partisi” sloganının yer aldığı afişler asıldı.Kurultayın yapıldığı alana asılan afişler arasında, partinin yeni seçim sloganı olan, “Her derdin var bir çaresi, Cumhuriyet Halk Partisi” sloganı da yer aldı.
TRT DETAYI
Pankartlarda, “Hayat pahalılığı”, “Gelir adaletsizliği” ve “Gelecek kaygısı” gibi toplumsal sorunlara vurgu yapıldı. ATO’nun farklı katlarına kurulan dijital ekranlara CHP’nin yerel seçim sürecindeki saha çalışmalarından ve son dönemde yaptığı tematik mitinglerden görüntüler yansıtıldı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nde gerçekleşen CHP yayını da katılımcılara izletildi.
DİVAN KURULU BAŞKANI GÖKAN ZEYBEK
CHP'nin 20. Olağanüstü Kurultayı için Divan Başkanlığı'na CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek seçildi.Zeybek, yaptığı açıklamada, "CHP'yi el birliğiyle iktidara taşıyacağız" ifadelerini kullandı.
ÖZGÜR ÖZEL: KURULTAYLARIMIZ LİDERLERE TALİMAT VERİR
Özel, partisinin tüzük değişikliği gündemiyle ATO Congresium'da toplanan 20. Olağanüstü Kurultayı'ndaki konuşmasında, kendilerine başarıyı getiren değişim anlayışını partilerinin yazılı belgelerine yansıtmak, daha demokrat, daha ilerici bir tüzük yaparak iktidar programı çalışmalarını başlatmak için bir araya geldiklerini söyledi.CHP kurultaylarının liderlerden talimat alan değil, liderlere, kadrolara talimat veren bir yapısı olduğunu belirten Özel, "Geçen yıl 4-5 Kasım kurultayımız, bizlere önce yerel ardından genel seçimlerde partimizi iktidar yapma görevini vermiştir. Kurultayımızın ardından yaş ortalaması 43 olan, gençlerle tecrübeyi bir araya getirdiğimiz Parti Meclisimizle çalışmaya başladık. Yaş ortalaması 46 olan bir Merkez Yönetim Kurulu oluşturduk. Tüm bakanlıklara denk, onları takip edecek, politika üretecek, kadın-erkek eşit temsile dayalı bir gölge kabine oluşturduk" ifadelerini kullandı.
EŞİT TEMSİL VURGUSU
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin 17 bakan ve 1 cumhurbaşkanı yardımcısı ile 18 kişiden oluştuğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Biz de her birisine karşı görevlendirmelerimizi yaptık. Aramızda bir fark var, Sayın Erdoğan'ın 18 kişilik kabinesinde bir tek kadın vardır ve aileden sorumludur. O kıymetli Bakan'ımıza da 'Sen aileden sorumlusun, aileyle ilgileneceksin' demekte. AK Parti'deki, Türkiye'deki tüm kadın siyasetçilere, az da oylarını almadığı çok sayıda kadına şunu demektedir: 'Sizin yeriniz ailedir, evdir, çocuk büyütmek, engelliye bakmaktır. Siz dış politikadan anlamazsınız. İçişleri sizin işiniz değildir. Kültür sanata biz bakacağız, ekonomiyi biz yöneteceğiz. Bu ülkede yerel yönetimlerle ilgili bir karar alınacaksa onu da biz alacağız. Bir hak ihlali iddia ediliyorsa ona da biz yanıt vereceğiz. Adliyeyi de mülkiyeyi de biz yöneteceğiz.' Bu ülkenin kurucu kadrolarının zihinlerinde bu yoktu."Hem toplum hem de siyaset yaşamında kadının önünün açılmasının, ülkenin kurucu kadrolarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en ilerici bakış açısında bulunduğunu dile getiren Özel, "Bunun bilinciyle CHP, bugünkü gölge kabinesinde olduğu gibi yarın kurulacak Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek kabinesinde de eşit temsile, kadın-erkek eşitliğine yer verecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın" dedi.
"CHP, FİLİSTİN DAVASINI SAHİPLENMEKTEDİR"
Özgür Özel, Gazze'deki zulmü de gündeme getirdiklerini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:"120 siyasi akrabamızı, ki bunların 24'ü ülkelerinde iktidarda, onlara İsrail zulmüne karşı Filistin'in yanında durmalarını, Filistin'i tanımalarını yazdığım mektupla bildirdim. Ayrıca, gerek Alman Sosyal Demokratların kongresinde gerek Avrupa Sosyalist Partisi'nin başkanlar divanı toplantılarında gerekse yurt dışında, önümde bulduğum her kürsüde, elime aldığım her mikrofonda Filistin'in haklı davasını savundum. Filistin'in haklı davasını savunmak, Yaser Arafat'la Bülent Ecevit'in kurduğu ilişkiyi, CHP'nin 1970'lerden beri gelen tutarlı, kararlı, dirayetli tutumunu sahiplenmektir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasını sahiplenmektir."
İKTİDARIN STRATEJİSİ
Özel, partilerinin yerel seçimlerdeki başarısızlığı üzerinden kendilerine kariyer hesabı yapmaya heves edenler olduğunu kaydederek, şunları söyledi: "Karşımızdaki iktidarın gayeleriyle paralel olan bu çabalara, 'Biz bunların hiçbirini bu örgütte görmedik ki, bir damla alın terlerini bu partiye damlatmamışlar ki, her zaman karşımızda olmuş, alay etmişler, şimdi kalkıp CHP'li oluvermişler' diyerek, o klavye şövalyelerini, o Twitter kahramanlarını ve partimizi paçasından aşağı çekmeye çalışanları o çukurda bıraktık, yolumuza baktık" diye konuştu.İktidarın, CHP ile tartışma, kavga etme, gerilme ve kutuplaşma siyasetini bir taktik ve strateji olarak sürdürdüğünü ve artırarak devam ettirmek istediğini gördüklerini belirten Özel, şöyle devam etti:"Bunlara karşı kulak asmadık. Dedik ki, 'Sizinle kavga etmeyeceğiz. Bir kavga edeceksek, emekli, emekçi, çiftçiler, esnaflar, öğrenciler, gençler, yoksullar için edeceğiz. Ama sizin suni gündeminizin peşine takılmayacak, bu seçimi yerel seçim olmaktan çıkarmayacak, birbirinden kıymetli belediye başkan adaylarımızın kendilerini ifade etmelerini, daha önce yaptıkları muhteşem işlerin gölgelenmesine izin vermeyecek, yerelde bir kutuplaşma yaratarak, belediye başkan adaylarımızın sizinkilerle kantara çıkmasından duyduğunuz endişeyi görmezden gelmeyeceğiz.' dedik. Böyle yaptık ve asla ve asla onların suni gündeminin peşine takılmadık."Özel, eski dostlarının da benzer yaklaşımları olduğunu dile getirerek, "Öyle şeyler duyduk ki, orada verilecek cevap, Türkiye İttifakı'nın temellerini bombalamaya yönelikti. Görmedik, duymadık, çok sıkıştığımızda cevap verdik, 'Canınız sağ olsun' dedik. İttifakı reddeden parti olmadık, ittifak arayışlarıyla ilgili üzerimize ne düşüyorsa yaptık. Sırf ittifak yapmak için olmayacak tavizler vermedik, olmayacak tekliflere 'evet' demedik. Bu örgütün, milletin veya herhangi bir belediye başkanımızın hakkını kimseye yedirmedik. İttifakın partilerle değil, milletin kendisiyle yapılması gerektiğini gördük." diye konuştu.İttifakın partilerle yapılamayacağını, bu zorlamanın sonuç almayacağını, alsa da sonunda bir felaket yaratma noktasına savrulacağını gördüklerini de belirten Özel, "Renklerini ay yıldızlı al bayrağımızdan alan Türkiye İttifakı'nı hep birlikte meydan meydan büyüttük." dedi.Yerel seçimlerde aday belirleme sürecinde, kadınların, gençlerin ve bilimin gücüne inandıklarını ifade eden Özel, hiçbir ön seçim talebini geri çevirmediklerini, 199 noktada ön seçim yaptıklarını kaydetti.
SEÇİM SONUÇLARININ ANLAMI
"47 yıl sonra partimizi birinci parti yaptık" diyen Özel, şunları söyledi: "Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin birinci partisidir. Millet 31 Mart'ta Türkiye'de yeni bir siyasi iklim yarattı. Bizlere ağır bir sorumluluk yükledi, ağır bir kredi açtı. Bu kredi, bir yatırım kredisidir. Seçmen, Türkiye'nin geleceğine ve CHP'nin geleceğine yatırım yapmıştır. 412 belediye başkanımızın, başta büyükşehir belediye başkanlarımızın ellerindeki anahtar, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında partimizi iktidar yapacak olan anahtardır."Özel, şunları kaydetti: "Partiyi 100. yılında, Cumhuriyet'in ikinci yüzyılındaki ilk seçiminde Türkiye'nin bütün demokratları sahiplenmişken kişisel hırslarından dolayı bu partinin karşısında adaylaşanlar, adaylaştıkları yerde kalsınlar. O dönem o hatalar yapılmayacak, bir daha onlar bu partide görev almayacaklardır."
NORMALLEŞME AÇIKLAMASI
Siyasette normalleşme süreci ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Özel, şöyle konuştu:"Ramazan Bayramı'nda Türkiye'nin birinci partisi olmanın sorumluluğuyla tüm siyasi partilerin liderlerini teker teker aradım bayramlaştım. Anıtkabir'de siyasi liderlerin her biriyle, tüm bakanlarla ve sayın Erdoğan'la tokalaştım. Sayın Erdoğan'ı ziyaret ettim ve partimizde kabul ettim. Yaptığım her görüşmede, kurduğum her temasta sadece halkın beklentilerini dile getirdim. Normalleşme dediğimiz sürece önce birileri yumuşama dediler. Ancak bir süre sonra onlar da normalleşmeyi kullandılar. Halkın bu sürece teveccühü tüm araştırmalarda ortaya çıktı ve çıkmaya devam ediyor."Bu süre içinde iktidar tarafında ilk başlarda birkaç olumlu atılmaya çalışılsa da normalleşme sürecinde kendisine yer olmadığını düşünenlerin saldırıları süreci belli noktalarda aksaklığa uğratmıştır" ifadesini kullanan Özel, şunları kaydetti:"Yaptığımız görüşme ne AK Parti'yle ittifak görüşmesi, ne Cumhur İttifakı'na iltihak görüşmesidir. Yapılan görüşme milletin derdini tasasını ifade etmek, çözüm önerilerini sunmak, bu müzakerelerden sonuç alınamazsa mücadele etme ve millete bunu açıkça gösterme sürecidir. Bunun dışında bir sürecin ne biz içinde oluruz, ne de siyasi rakiplerimizin böyle bir isteği olduğunu düşünmüyorum.""Biz ne yaptıklarını görüyoruz. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Biz cesaret isteyen bu doğru yolda yürümeye devam edeceğiz" diye konuşan Özel, şöyle devam etti:"Bu partinin bir lideri, bir yönetimi, yönetimiyle birlikte 81 ilinde ve tüm ilçelerinde güçlü bir örgütü ve iktidar olma gibi bir kararlılığı vardır. Mücadele ve müzakere ediyoruz dedim. Bu süreci bir mücadele yoksunluğa bağlayanlar oldu. İstanbul'da eğitim mitingiyle bağladık, Ankara'da emeklilerimizle buluştuk. Rize'de, sayın Erdoğan'ın memleketinde çay fiyatı açıklandığında büyük bir infial oluştu. Oraya gitmeye ben karar vermedim. 7 il başkanımız Rize'de çay mitingi istediler. Hiçbir siyasi partinin dolduramadığı alanı doldurduk. Sadece iktidarı eleştirmedik, çözümlerimizi tek tek sıraladık. Biz iktidarın tek ve en güçlü seçeneğiyiz. İktidara yürüyen parti, eski usullerle siyaset yapmaz ve yapamaz.
TÜZÜK KURULTAYI MESAJI
Tüzük Kurultayı hakkında mesaj veren Özel, "Tüzüğümüzü değiştirmek, iktidar programımızı yazmak için toplanmıştır. Biz değişimi kişilere indirgeyecek olursak hem haksızlıktır hem vefasızlıktır. Değişimi kişilerin, kurulların değişiminden ibaret görmemeliyiz demiştik" ifadelerini kullandı."Bugün değişimin altını doldurmak için hem tüzüğümüzü hem programımızı ele alacağımız bir süreci hep birlikte olgunlaştırmak durumundayız" diyen Özel, şunları ifade etti:"Tüzük Komisyonu çalışmalarını dün akşam itibarıyla tamamlandı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun tahahhütleri bu tüzüğün içine konulmuştur. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu dışındaki önceki genel başkanlarımız seçildiğimiz günden beri katkı sağladılar. Bu tüzük ne benimdir, ne Kemal Bey'indir, ne önceki genel başkanlarındır. Bu tüzük, kapsayıcılığı bakımından bütün örgütümüzdür. Tüzük Komisyonu'nda oy birliğiyle kabul edildi. Bu tüzük geçince hiç kimse kaybetmez, bu örgüt kazanır."
VEKİLLER İÇİN ÖN SEÇİM
Ön seçim hakkında açıklama yapan Özel, "Genel başkan dahil hepimiz ön seçime gireceğiz. Milletvekili olmak isteyenler örgütten onay ve destek alacaklar" ifadelerini kullandı.
GENÇLİK VE KADIN KOTASI
Gençlik ve kadın kotası hakkında konuşan Özel, şunları anlattı:"Bugün yüzde 33 kadın kotası vardır. Cinsiyet kotasını yüzde 50 olarak yazıyoruz. Yürürlülük maddesinde ilk kurultayda 35, bir sonrakinde 40, bir sonrakinde 45, bir sonrasında 50 olacak şekilde bir geçiş süreci tarif ediyoruz. Gençlik kotasını 18-25 için 10, 35-40 yaşındakileri de şu anda 10, bir sonrakinde 15, bir sonrakinde 20 olarak uygulayıp söz verilen bir devrimi hep birlikte gerçekleştirmeyi istiyoruz. Gençlik ve kadın kotası maddesini size emanet ediyorum."
GENEL BAŞKAN ADAYLIĞI İÇİN ŞARTLAR
Genel başkan adaylığı için şartları da aktaran Özel, şunları söyledi:"Mevcut genel başkan imza toplamaz. Mevcut genel başkan talebi halinde adaydır. Diğer adaylar yüzde 5 imza toplarlar. Yüzde 10'dan çoğunu toplayamazlar. Divan yüzde5 'ten az yüzde 10'dan çok imza kabul edilemez. Bu adımı atmak suretiyle artık delegemizin örgütümüzün üzerindeki imza toplama baskısını, iki kıymetli adayın iki kıramayacağın temsilcisini memleketinde ağırlayıp da ona mı versem buna mı versem mahcup olmuştum tartışmalarını, genel başkanlarımızı bu işe muhtaç ve kurultay delegelerimizi, sanki gayri ahlaki bir tutum takınabilecek kişiler gibi gösteren bu haksız süreci sonuna kadar tarihe gömüyoruz. İl başkanları için de yüzde 10 olan imza sürüyor. ama divana yüzde 15'ten fazla imza teslim edemeyecekler. Yani 600 delegenin 500'ünün imzasını aldım bitti bu iş havasıyla bir kongre yaşamayacağız. Daha çok adayımız olacak."
PROGRAM ÇALIŞTAYI
Program Çalıştayı için de mesaj veren Özel, şunları söyledi:"İktidar programına evrilecek parti programımızın değişim çalışmalarına başlayacağız. Bu millet bizden nasıl bekliyor. Nasıl bir devlet-millet ilişkisi. Bu ülkenin ekonomisin nasıl yöneteceğiz, dış politika nasıl olacak, tarımda kime ne vadediyoruz, halkımızla tartışacağız."
EKREM İMAMOĞLU'NA DESTEK
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na açılan 'ahmak davası' ile ilgili ceza alabileceği söylentilerine ilişkin şunları söyledi:"Sayın Ekrem İmamoğlu bu çabalara karşı kendi duruşunu en kararlı şekilde ifade etmiştir. Partisinin Genel Başkanları sıfatıyla 1 milyon 460 bin üyemizin adına ifade ediyorum ki sayın İmamoğlu'nun tutumu, partimizin tutumudur. CHP, Ekrem İmamoğlu'nun yanındadır. İstanbul'un sevgilisi, partimizin gözdesini kimsenin insafına bırakmayız. Herkes haddini bilecek!"