Halktv.com.tr muhabiri Seyhan Avşar, "Önemli bir kulis bilgisi paylaşacağım" diyerek bir paylaşım yaptı.Avşar'ın iddialarına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Adliyesi Başsavcısı İsmail Uçar’ın adliyedeki rüşvet iddialarına ilişkin verdiği dilekçenin ardından, HSK’ye talimat vererek iddiaların titizlikle araştırılmasını istemiş.Ayrıca, adı rüşvet iddialarında geçen Hakim Sidar Demiroğlu’nun HSK’ye verdiği dilekçede ismi geçen 2 başsavcı vekili hakkında da soruşturma başlatıldı.HSK’nin o iddialara ilişkin de bu hafta müfettiş görevlendirilmesi bekleniyor.
NE OLMUŞTU?
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar, 6 Ekim 2023’te Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği’ne yazdığı yazı ile İstanbul Anadolu Adliyesi’nde bazı ve hâkim ve savcılarla ilgili “rüşvet, iş takibi, aracılık ve usulsüzlük” iddialarını dile getirmişti.Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Başsavcı İsmail Uçar’ın HSK’ya bildirdiği iddialarla ilgili, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca HSK’ya gönderilen ihbar dilekçesinde bahsedilen iddialarla ilgili olarak HSK ilgili dairesince gerekli inceleme ve soruşturma başlatılmış olup, verilen inceleme ve soruşturma izni üzerine HSK Teftiş Kurulu’nca müfettiş görevlendirilmiştir” demişti.Uçar'ın iddialarına konu olan hakimlerden Sidar Demiroğlu, 16 Ekim 2023’te; Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği’ne yazı yazdı.Yazısında şunları demişti:“İstanbul Anadolu 21. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev başladığım 1 Eylül 2023 tarihine kadar 1 yılı aşkın süre 4. Sulh Ceza Hâkimi olarak mesleğimi yerine getirdim. Sulh Ceza Hâkimi olarak görevlendirilmem bakımından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar da şahsımla ilgili olumlu görüş ve kanaat bildirmiştir.'ÇOK AĞIR SUÇLAMALAR İÇEREN BİR BİLDİRİMDE BULUNULMUŞ'
Görev yaptığım süre boyunca mesleğimdeki iş ve işlemlerimle alakalı herhangi bir ihbar ya da şikayetle karşılaşmadığım gibi herhangi bir soruşturma da geçirmedim. Nitekim 6 Şubat 2023 tarihinde 31 Aralık 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1. sınıfa ayrılmama karar verilmiştir. Ancak nedenini anlamadığım bir biçimde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görevlendirildikten 1 ay sonra Sulh Ceza Hakimi olarak görev yaptığım dönem dahilinde vermiş olduğum ve herhangi bir itiraza uğramayan ya da itiraz edilmiş olsa bile itirazın reddine hükmedilen kararlarla ilgili olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı tarafından itham edilerek önce hakkımda Kurulunuza çok ağır suçlamalar içeren bir bildirimde bulunulmuş, ardından bu iddiaları içeren haberler bir kısım basın ve yayın organları tarafından medyada paylaşılmıştır.'YÜZDE 99'LUK KISMINA HİÇBİR İTİRAZ YAPILMAMIŞTIR'
Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki; Sulh Ceza Hâkimi olarak görev yaptığım 1 yıllık süre boyunca hakkımda suistimal yaptığıma yönelik hiçbir ihbar ya da şikâyet söz konusu olmadığı gibi itirazen kaldırılan tek bir kararım dahi yoktur. Takdir edileceği üzere Sulh Ceza Hâkimi olarak 1 yıllık süre boyunca vermiş olduğum yüzlerce tutuklama kararı, onlarca adli kontrol ya da salıverilme kararları, yüzlerce erişimin engellenmesi kararları, arama, el koyma, yakalama, iletişimin tespiti ve soruşturma aşamasını ilgilendiren birçok karar mevcuttur. Yukarıda da ifade ettiğim gibi vermiş olduğum tüm bu kararların neredeyse yüzde 99'luk kısmına hiçbir itiraz yapılmamıştır. İtiraz edilen kararlarda ise üst mahkemeler tarafından itirazın reddine dair karar verilmiştir.‘DEDİKODULAR VE SOYUT İDDİALAR’
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı'nın yakınma bildirimine ek olarak sunmuş olduğu tutanaklardan da anlaşılacağı üzere tarafımca verilmiş kararlara karşı kahir ekseriyetle Başsavcı bünyesinde çalışan Cumhuriyet Savcıları tarafından herhangi bir itirazda bulunulmamış, itiraz edilen 1 ya da 2 dosyada da üst mahkeme tarafından itirazlar reddedilmiştir. Bu nedenle aşağıda örnekleriyle açıklayacağım hususlar çerçevesinde Cumhuriyet Başsavcısı'nın 1 yıl boyunca neden hiçbir işlem yapmadığını, neden hiçbir girişimde bulunmadığını ve neden ‘dedikodular ve soyut iddialar’ üzerinden hareket ederek şahsımın Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olmasından sonra harekete geçtiğini sayın kurulunuzun feraset ve takdirine bırakmaktayım.'TELEFON GÖRÜŞMELERİNİN YURT DIŞINDA YAŞAYAN KİŞİ YA DA KİŞİLERE SIZDIRILMASI SEBEBİYLE...'
14 Nisan 2023 tarihindeki sorgu nöbetimde tutuklama talebiyle O. D. D. isimli şüpheli, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar ve başsavcı vekili … hakkında B.T. ve başka bir kadın şahsın yapmış olduğu ve hem bu kişilerin hem de başsavcı vekilinin çeşitli ilişkilerini anlatan telefon görüşmelerinin yurt dışında yaşayan kişi ya da kişilere sızdırılması sebebiyle Hakimliğimize sevk edilmiş olup, bu kişi ile yapılan sorgusunu müteakip Hakimliğimizce tutuklanmıştır.'MESELEYİ KAPATTIM'
Adı geçen şüpheli beyanlarında halihazırda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili olan … ile ilgili olarak bir kısım beyanlarda bulunmuş (…) beyanların tamamı savunma hakkı kapsamında sorgu tutanağına geçirilmiştir. Bu işlemden yaklaşık bir hafta sonra (…) tarafıma (…) … isminin zapta geçmiş olması nedeniyle rahatsız olduğu ve bu durumdan hoşlanmadığı ifade edilmiştir. Bu durumun hukuka aykırı olarak bir yönü olmadığını belirterek, bu konuyu uzatmayarak, meseleyi kapattım.'BASINDAN ÖĞRENDİM'
Ancak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı tarafından hakkımda ileri sürülen iddialar henüz kamuoyuna yansımadan önce, 10 Ekim 2023 tarihinde (…) kendisine (…) yaptığım işlemin hukuka aykırı olmadığını belirttim. Kendisine karşı verilemeyecek hesabımın olmadığını ve alnımın açık olduğunu beyan ettim. Daha sonra oradan ayrıldım. Birkaç gün sonra da hakkımdaki suçlamaları basından öğrendim.”