Katil zanlısı Erhan Dalbudak Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamasının ilk duruşmasında olay günü Kaan Şensoy’un evinde olduğunu belirterek “Telefonda birisiyle mesajlaşarak küfür ediyordu. Yanına çıktığımda mesajlaşması sona erdi ve bana da küfretmeye başladı. Birbirimizi iteledik. Elimi belime attım, silahımı alıp korkutma amacıyla yere ateş ettim. Üzerime gelmeye devam etti. Tekrar yere ateş ettim, sonra aşağıya indim. Öldürme kastıyla ateş etmedim, İhsan Kaan Şensoy’u vurduğumu fark etmedim” dedi.
Savcı, Dalbudak’ın “kasten öldürme” suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.
İkinci duruşma iki gün sonra yani 7 Temmuz 2021’de saat 10.30’a Kocaeli Adliyesi’nde.
Sıradan cinayet davası gibi ilerliyor.
Gerçekten de bir anlık öfke ile işlenmiş sıradan bir cinayet mi?Geçtiğimiz günlerde Kaan Şensoy’u ve ticari ilişkilerini iyi bilen bir isimden telefon geldi.
İsminin yazılmaması kaydı ile olan biteni kendince anlatmak istiyordu.
Şimdilik adı “Mehmet” olsun.
Önemli olan anlattıkları.“Mehmet”e göre Kaan Şensoy iyi niyetinin kurbanı olan genç bir iş insanı.
Kendisiyle defalarca konuşmasına rağmen Kaan Şensoy’u tefecilerin elinden kurtaramadığını üzerine basa basa söylüyor.
Sistemi de şöyle anlatıyor:
“Önce 800 bin liralık arabayı 900 bin liralık çek karşılığı verdiler. İkinci sefer dediler ki senin çekinle biz bunu bir milyon 200 bin liraya veririz. 1 milyon 200 bin liralık çeki var ya bu sefer arabayı başkasına satmak istiyorlar o kişi de ben bu arabayı ancak 600 bin liraya alırım diyor. Neden çünkü ortada bir milyon 200 liralık çekin ödemesi var. Böyle bir kıskaç içine aldılar. Başka bir seferde 1,5 milyon liralık çeke karşılık 500 bin lira değerinde araba verdiler. Daha sonra çekleri ödemiyor diye bu sefer mafyayı devreye soktular. Yasal tefecilik sistemini böyle yürütüyorlar.”Kaan Şensoy’un çek üzerinden yürütülen yasal tefecilik oyunları içerisinde kısa sürede milyonlarca lira borca girdiğini anlatan “Mehmet”, işin içinde Âdem Moğoltay, Raif Moğoltay, Doğuş Grubu İstanbul Anadolu Yakası temsilcisi Özönler, Emre Esen, Fevzi Esen gibi 7-8 kişinin arasında döndüğünü anlattı.
“Mehmet”, TIR ile onlarca araba getirenlerin de Özönler olduğunu vurgulayarak, duyduğu bir olayda Kaan Şensoy’un 56 milyon liraya kadar yükselen faizli borcunu tartışmalar sonucu 27,5 milyon liraya kadar düşürdüklerini söyledi.Kaan Şensoy sadece çekle araba alışverişi üzerinden yürüyen bu tefecilik faaliyetleri üzerinden mi zora girmişti?
Yoksa başka gerekçeler de var mıydı?
“Mehmet”e göre, Kaan Şensoy sadece araba alım satımı yapmıyordu.
Öyle bir kıskaca almışlardı ki, hayali ev satışlarının da kurbanı olmuştu.
Nasıl diye sordum.
Bana bir isim verdi.
Tevfik Nalbant.
“Mehmet”e göre Tevfik Nalbant meşhur Sülün Osman’ın yeni versiyonuydu.
Aslında Tevfik Nalbant İzmit Başiskele’de emlakçı, sonrasında al-sat müteahhitliğe başlamış.
Kaan Şensoy’u da müteahhitlik işlerin içine sokan da Tevfik Nalbant.
“Mehmet”e göre Tevfik Nalbant şöyle çalışıyor:
“Tevfik Nalbant boş bir arsa buluyor. Arsa sahibi ile evin yüzde kırkına anlaşıyor. Sonra kalkıp gidip yurt dışından bir adama diyor ki bu arsa benim inşaat yapacağım. Adamdan da 50-60 daire parası alıyor. Bir süre sonra Kaan Şensoy’a gidiyor. Diyor ki ben bu daireleri yapamıyorum yarım kaldı. Gel senin borcuna karşılık daireleri yarı yarıya yapalım. Parasını kurtarmak isteyenler de bu fikre olumlu bakıyor. Bütün kilit burada. Bir gün inşaat için para veren yabancı çıkıp geliyor. O zaman ortaya çıkıyor ki Tevfik Nalbant bu yabancıdan sadece 50-60 daire parası almamış, pırlantalar almış, pırlantaları yurt dışına götürmüş, götürürken de çaldırmış. İşler bu kadar karmaşıklaşınca pırlantaları geri almak için bu kez devreye mafya giriyor, Mustafa Karslı giriyor, ardından Sarallar giriyor. İşte o kadar insanı önce birbiriyle tanıştıran sonrasında da birbirine katan Tevfik Nalbant’tan başkası değil.”
https://www.a3haber.com/2021/07/05/pekerin-ilginc-ortagi-kaan-sensoy-cinayetiyle-ortaya-cikan-karmasik-agin-sifreleri/