Muharrem İnce, Bozkurt İlçesi'nin ardından Denizli’de vatandaşlara seslendi.Muharrem İnce'nin açıklamalarından satır başları:Biz ekonomiyi düzelttik diyor, İstikrar var diyor. Dönüyor geliyor beka sorunu var diyor. İstikrar varsa mutluluk huzur vardır.Meydanlara çıkmış ey CHP diyor köprü yaptın mı? Ben sana sorayım. Sen hiç şeker fabrikası yaptın mı? TÜPRAŞ yaptın mı? Sen saattıklarının hesabını ver.Sağcı solcu yok artık.Meydanlarda Nazım Hikmet de okuyacağız, Mehmet Akif de okuyacağız. Türkiye’de birlikte olacak. Ne o birliğin adı? Cumhuriyet. 70’li yıllarda rahmetli Ecevit, “Toprak işleyenin su kullananın” deri.Tapular bankada, su elinizden gitti. 25 Haziran’da su da sizin olacak toprak da.Manifesto açıklıyor, ben bu ülkeyi yönetmeyi hazırım. Manifesto gelecek planı demek. 16 senedir senin elin tutan mı var dediklerini niye yapmadın şimdiye kadar. Seninki iflas belgesi olur. Onların en büyük çılgın projesi İstanbul’u ortadan bölüp hafriyat çıkarmak olur. Ufak iştir. Ben huzur getireceğim.O meydanlarda pislik desin çöp desin. Benim Cumhurbaşkanlığımda o da huzurlu ve emekli bir cumhurbaşkanı olacak.‘BENİM PROJEM HUZUR’70’li yıllarda rahmetli Ecevit, “Toprak işleyenin su kullananın” deri. Tapular bankada, su elinizden gitti. 25 Haziran’da su da sizin olacak toprak da. Manifesto açıklıyor, bana diyorlar ki sen ne zaman açıklayacaksın? Ben şimdi adayım. Manifesto demek gelecek bildirgesi demektir. 16 yıldır memleketin canına okumuşsun; şimdi çıkmışsın terörü bitireceğim, enflasyonu düşüreceğim. 16 yıldır senin elini kolunu tutan mı var? Niye yapmadın. Benimkisi gelecek bildirgesi olur, seninkisi iflas bildirgesi olur iflas.Şatafat, kayırmacılık dönemini bitireceğiz. Refah, huzur dönemine gireceğiz. Onların en büyük çılgın projesi İstanbul’u ortadan bölüp hafriyat çıkarmak olabilir. Benim projem huzur. İnşaat yapmak kolay, ufak iştir.Bu seçimi kadınlar ve gençlerle alacağız.Memleketi bu hale düşürenler memleketi kurtaramaz.O meydanlarda 'camileri ağır yaptılar' yalanını anlatsın, ben ekonomiyi anlatacağım. Ekonomi iyi gidiyorsa döviz niye yukarıya gidiyor? Ekonomi iyi gidiyorsa borsa niye aşağı gidiyor.TAMAM MI CEVABI SONRASI SARAY'A GÖNDERMEDE BULUNDUİnce'nin 'Tamam mı?' sorusuna kalabalık hep birlikte 'tamam' dedi.
İnce kalabalıktan yükselen 'Tamam' sesi üzerine, "Denizli adamın uykusunu kaçırır. Saray'da da 1150 tane oda var uykun kaçtı mı? Gez babam gez" dedi.Ekonomiyi düzeltmek için önce bağımsız ve çay toplamayan bir yargı oluşturmalıyız. Yüksek yargının toplantısına gittiğimde o yargıçlar ayağa kalkmayacak.Erdoğan'ı yargılamak benim işim değil yargının işi. Bağımsız ve tarafsız bir yargı kuracağız. O yargı gerekirse beni. gerekirse Erdoğan'ı yargılayacak.Gençlere sözümdür 19 Mayıs'ta 29 Ekim'de gençlere 500'er lira gençlik bursu vereceğiz.81 milyonluk ülke gençlerine sınavı para ile yapıyorsa yazıklar olsun! Sınav ücretlerini kaldıracağız.'Tek dertleri beni indirmek' diyor. Değil be kardeşim! Benim derdim; doları indirmek, mazot parasını, gübreyi, benzini indirmek... Sen gidince bunlar inecekse in be kardeşim.'Dünya beşten büyüktür' diyordun! Türkiye'de birden büyüktür!Cumhurbaşkanına hakaret suçunu kaldıracağız. Cumhurbaşkanı millete küfür etmeyince, millet de ona etmeyecek.“TÜRKİYE’NİN CUMHURBAŞKANI MEYDANLARDA PİSLİK KONUŞURSA GELECEĞİ KAYBEDERİZ”Ekonominin nasıl batırıldığını ve nasıl kurtulması gerektiğini aktaran İnce, çocukların iyi eğitilmesi ile geleceğe umutla bakılacağını vurgulayarak şunları söyledi:
“Ekonomiyi nasıl batırdıklarını anlatacağım. Ve nasıl kurtulacağımızı anlatacağım. Bakın nasıl kurtuluruz. Bir, çocuklarımızı iyi eğitirsek geleceğe umutla bakarız. Dünyada büyük değişimler yaşandı. İnsanoğlu kol ve hayvan gücünden bir anda suyun ve buharın gücüne ulaştı endüstri 1.0 oldu. Sonra insanoğlu elektriği buldu endüstride 2.0 oldu. Sonra elektroniği ve dijitali keşfetti 3.0 oldu. Şimdi endüstri 4.0 yani nesneler arası etkileşim. Akıllı fabrikalar, dünya bunu konuşuyor. Bakın dünya 3-5 senedir bunu konuşmaya başladı. Eğer Türkiye’nin Cumhurbaşkanı meydanlarda pislik konuşursa geleceği kaybederiz. Onu hep yabancılardan alıyoruz. Amacım bu memleketin akıllı evlatlarına o telefonu yaptırtmak. O pislik desin ben ‘telefon' diyeceğim. O çöplük desin ben gelecek diyeceğim. O çöp yığını desin ben ‘Quantum' diyeceğim. O hakaret etsin ben ‘uzay' diyeceğim. O küfür etsin ben ‘uydu' diyeceğim. Bunları anlatacağız. Bakın onun projesi kanal kazmak olsun. Benim projem huzur, memlekete huzur gelecek. Barışacağız. Barışınca ekonomimiz büyüyecek. Ekonomimiz büyüyünce adil paylaşıp bölüşeceğiz. Ben onlara bağıran, çağıran ve küfreden cumhurbaşkanı değil, onlara yol ve yön gösteren, aş iş kapısı bulmaya çalışan birisi olacağım. Bunu yapacağız ve birlikte başaracağız. Akıllı cumhurbaşkanı da lazım akıllı telefon lazımda o da lazım.” Muharrem İnce’yi Bozkurt’ta yağmura rağmen binlerce vatandaş dinledi.“ASLINDA BEN ONDAN DAHA ZENGİNİM”Konuşmasında Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan'a yüklenmeye devam eden İnce, kendisi için söyleyen ‘gariban cumhurbaşkanı adayı' benzetmesine de cevap vererek, “Bana gariban cumhurbaşkanı adayı dedi. Vallahi 16 senedir beraber milletvekilliği yaptık. Milletvekili ile Başbakan arasında maaş farkı pek yoktur hani bin TL'dir yoktur bile, aynı maaşı aldık ben nasıl gariban kaldım o nasıl zengin oldu bende onu anlayamadım. Aslında ben ondan daha zenginim. Neden zenginim? Bir kere ben hukuk devletine inanıyorum. Bir kere ben insanlar arasında Alevi, Sünni, Şafi diye ayrım yapmam benim defterimde o yazma. Ben ülkemin bütün insanlarınız seviyorum, 81 milyonu kucaklıyorum. Gönlümde hepsine yer var ben okuduğum şiirleri gönülden okuyorum. Bunu da severek, isteyerek yurdumun insanların ile paylaşmak istiyorum. Yani mal varlığımız ona göre gariban olabilir ama benim gönlüm ona göre çok zengin. Bir kere ben bu ülkenin çocuklarına 16 yıl fizik anlattım. Atom fiziği, nükleer fizik anlattım, mekanik anlattım. Elektriği anlattım. Geleceği anlattım onlara, geleceği. Bakın böyle bir dünya olacak. Uzaydaki göktaşlarından maden toplayacaklar. Türkiye kendi uydusunu yapmalı. Türkiye'nin laboratuvarları olmalı. Türkiye'nin gençleri bu akıllı telefonlar yapmalı. Ben sizin çocuklarınıza güzel bir gelecek vaat ediyorum. ‘güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz.' Bire bin verecek ekinler diyoruz” diye konuştu.“ORTADA BİR SORUN VAR”Konuşmasında daha sonra Türkiye ekonomisine değinen ve Kemal Sunal filmleri üzerinden ilginç bir benzetme yapan İnce, Türkiye ile başka bir ülkenin ekonomi raporlarının karıştırıldığını savundu. Enflasyonu örnek vererek Türkiye ekonomisinin iyi olmadığını savunan İnce, “Ekonomimiz iyi mi kötü mü? İyi ise kötü ise ne yapacağız. Şimdi maden ekonomi iyi, neden gelişmiş ülkelerde enflasyon yüzde 3 iken bizde yüzde 11? Peki ekonomimiz iyi ise 53 milyar cari açık niye? Gelişmiş ülkelerde enflasyon yüzde 3 iken neden Türkiye'de sadece Nisan ayında yüzde 1,87? Neden gençlerin yüzde 20'si işsiz. Ortada bir sorun var. Ben bunu Kemal Sunal filmleri ile açıklıyorum. 2 hasta doktora gidiyor tahlil yaptırıyorlar, tahliller karışıyor. Biri hasta biri sağlam. Hastaya sağlam, sağlama da hasta tahlili veriyorlar ya demek ki Türkiye'nin tahlil sonuçları da başka bir ülke ile karışmış. Batıyoruz beyler batıyoruz. Bayanlar batıyoruz. Buradan nasıl çıkacağız? Medyaya güveniyor musunuz? Hayatta güvenmiyorum. Bir kadınlara güveniyorum, birde gençlere güveniyorum. Bu iktidarı kadınlar ve gençler ile değiştireceğiz” dedi.“DEVLET İNTİKAM VE RÖVANŞLA YÖNETİLMEZ”Devletin intikam ve rövanş ile yönetilemeyeceğini dile getiren İnce, yargı bağımsızlığı konusuna değinerek, yargıç ve hakimlere de yüklendi. Yargıçların kimsenin önünde düğmelerine iliklememeleri gerektiğine değinen İnce konuşmasına şöyle devam etti:“Önce hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, bağımsız mahkemeler. Herkes inanacak ki bu ülkede mahkemeler, yargı bağımsız. Bana soruyorlar, ‘Cumhurbaşkanı olduğunda Tayyip Erdoğan'ın yarılayacak mısın?' Hayır. Benim işim değil o. O mahkemelerin işi. Sen onu yargılarsın ondan sonra gelir, böyle bir kapı olmaz devlet böyle yönetilmez. Devlet intikam ve rövanşla yönetilmez. Yargıyı, mesela birinci sınıf hakimler var onların içinden kura ile seçersin yüksek yargıyı. Ama ona da dersinki görevini iyi yap çay toplamaya gitme, düğmeni ilikleme. Adam gibi görevini yap. Cumhurbaşkanı olduğumda yüksek yargının bir toplantısına gittiğimde o yargıçlar ayağı kalkarsa onlara 2 çift sözüm var. Ayağı kalkmayacaklar cumhurbaşkanına. Yargıçlar kalkmaz ayağa, kalkmamalı. Onlar o yüksek yargıçlar günü geldiğinde beni de yargılamalı. Böyle olursa memleket düzelir. Yoksa bu gitti yağmaladı, yerine yenisi gelirse o da yağmalar. Bu düzene son vereceğiz. Doğru, düzgün, adil.”İnce’yi Bozkurt’ta vatandaşlar böyle karşıladı.“SİZDEN Mİ ÖĞRENECEĞİZ MÜSLÜMANLIĞI”Konuşmasında son olarak niçin cumhurbaşkanlığına aday olduğu konusuna değinen İnce, “Çocukların umuduyuz biz. Politikacılar, siyasetçiler. Onların umudunuz karartmamak için buradayım ben. Onlara yeni umut vermek, onların umudunuz tazelemek için buradayım ben. Bunu başaracağız. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Onurlu başı dik bir dış politika. Ekonomisi üretim ekonomisine dönüşmüş bir Türkiye. Enerjisi dışa bağımlı olmayan kendi enerjisini üreten bir Türkiye. Gençlerine matematik ve fizik öğretmiş bir Türkiye. ‘Dindar bir nesil yetiştireceğim' diyor. Senin haddine mi düşmüş? O senin görevin değil, o ailelerin görevi. Bende 3.4. sınıfta yazları hep Kur'an kursuna giderdim. Elhamdülillah bizde Müslümanız. Sizden mi öğreneceğiz Müslümanlığı? Ama devletin görevi matematik öğretmektir, fizik, biyoloji, kimya öğretmektir. İş bulacağız çocuklarımıza bunu hep birlikte başaracağız” ifadelerine kullandı.
Mitingin sonunda Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik tarafından belediye atölyesindeki kadınlara tarafından nakış ile yapılan Cumhurbaşkanlığı Forsu, İnce’ye hediye edildi.
İnce kalabalıktan yükselen 'Tamam' sesi üzerine, "Denizli adamın uykusunu kaçırır. Saray'da da 1150 tane oda var uykun kaçtı mı? Gez babam gez" dedi.Ekonomiyi düzeltmek için önce bağımsız ve çay toplamayan bir yargı oluşturmalıyız. Yüksek yargının toplantısına gittiğimde o yargıçlar ayağa kalkmayacak.Erdoğan'ı yargılamak benim işim değil yargının işi. Bağımsız ve tarafsız bir yargı kuracağız. O yargı gerekirse beni. gerekirse Erdoğan'ı yargılayacak.Gençlere sözümdür 19 Mayıs'ta 29 Ekim'de gençlere 500'er lira gençlik bursu vereceğiz.81 milyonluk ülke gençlerine sınavı para ile yapıyorsa yazıklar olsun! Sınav ücretlerini kaldıracağız.'Tek dertleri beni indirmek' diyor. Değil be kardeşim! Benim derdim; doları indirmek, mazot parasını, gübreyi, benzini indirmek... Sen gidince bunlar inecekse in be kardeşim.'Dünya beşten büyüktür' diyordun! Türkiye'de birden büyüktür!Cumhurbaşkanına hakaret suçunu kaldıracağız. Cumhurbaşkanı millete küfür etmeyince, millet de ona etmeyecek.“TÜRKİYE’NİN CUMHURBAŞKANI MEYDANLARDA PİSLİK KONUŞURSA GELECEĞİ KAYBEDERİZ”Ekonominin nasıl batırıldığını ve nasıl kurtulması gerektiğini aktaran İnce, çocukların iyi eğitilmesi ile geleceğe umutla bakılacağını vurgulayarak şunları söyledi:
“Ekonomiyi nasıl batırdıklarını anlatacağım. Ve nasıl kurtulacağımızı anlatacağım. Bakın nasıl kurtuluruz. Bir, çocuklarımızı iyi eğitirsek geleceğe umutla bakarız. Dünyada büyük değişimler yaşandı. İnsanoğlu kol ve hayvan gücünden bir anda suyun ve buharın gücüne ulaştı endüstri 1.0 oldu. Sonra insanoğlu elektriği buldu endüstride 2.0 oldu. Sonra elektroniği ve dijitali keşfetti 3.0 oldu. Şimdi endüstri 4.0 yani nesneler arası etkileşim. Akıllı fabrikalar, dünya bunu konuşuyor. Bakın dünya 3-5 senedir bunu konuşmaya başladı. Eğer Türkiye’nin Cumhurbaşkanı meydanlarda pislik konuşursa geleceği kaybederiz. Onu hep yabancılardan alıyoruz. Amacım bu memleketin akıllı evlatlarına o telefonu yaptırtmak. O pislik desin ben ‘telefon' diyeceğim. O çöplük desin ben gelecek diyeceğim. O çöp yığını desin ben ‘Quantum' diyeceğim. O hakaret etsin ben ‘uzay' diyeceğim. O küfür etsin ben ‘uydu' diyeceğim. Bunları anlatacağız. Bakın onun projesi kanal kazmak olsun. Benim projem huzur, memlekete huzur gelecek. Barışacağız. Barışınca ekonomimiz büyüyecek. Ekonomimiz büyüyünce adil paylaşıp bölüşeceğiz. Ben onlara bağıran, çağıran ve küfreden cumhurbaşkanı değil, onlara yol ve yön gösteren, aş iş kapısı bulmaya çalışan birisi olacağım. Bunu yapacağız ve birlikte başaracağız. Akıllı cumhurbaşkanı da lazım akıllı telefon lazımda o da lazım.” Muharrem İnce’yi Bozkurt’ta yağmura rağmen binlerce vatandaş dinledi.“ASLINDA BEN ONDAN DAHA ZENGİNİM”Konuşmasında Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan'a yüklenmeye devam eden İnce, kendisi için söyleyen ‘gariban cumhurbaşkanı adayı' benzetmesine de cevap vererek, “Bana gariban cumhurbaşkanı adayı dedi. Vallahi 16 senedir beraber milletvekilliği yaptık. Milletvekili ile Başbakan arasında maaş farkı pek yoktur hani bin TL'dir yoktur bile, aynı maaşı aldık ben nasıl gariban kaldım o nasıl zengin oldu bende onu anlayamadım. Aslında ben ondan daha zenginim. Neden zenginim? Bir kere ben hukuk devletine inanıyorum. Bir kere ben insanlar arasında Alevi, Sünni, Şafi diye ayrım yapmam benim defterimde o yazma. Ben ülkemin bütün insanlarınız seviyorum, 81 milyonu kucaklıyorum. Gönlümde hepsine yer var ben okuduğum şiirleri gönülden okuyorum. Bunu da severek, isteyerek yurdumun insanların ile paylaşmak istiyorum. Yani mal varlığımız ona göre gariban olabilir ama benim gönlüm ona göre çok zengin. Bir kere ben bu ülkenin çocuklarına 16 yıl fizik anlattım. Atom fiziği, nükleer fizik anlattım, mekanik anlattım. Elektriği anlattım. Geleceği anlattım onlara, geleceği. Bakın böyle bir dünya olacak. Uzaydaki göktaşlarından maden toplayacaklar. Türkiye kendi uydusunu yapmalı. Türkiye'nin laboratuvarları olmalı. Türkiye'nin gençleri bu akıllı telefonlar yapmalı. Ben sizin çocuklarınıza güzel bir gelecek vaat ediyorum. ‘güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz.' Bire bin verecek ekinler diyoruz” diye konuştu.“ORTADA BİR SORUN VAR”Konuşmasında daha sonra Türkiye ekonomisine değinen ve Kemal Sunal filmleri üzerinden ilginç bir benzetme yapan İnce, Türkiye ile başka bir ülkenin ekonomi raporlarının karıştırıldığını savundu. Enflasyonu örnek vererek Türkiye ekonomisinin iyi olmadığını savunan İnce, “Ekonomimiz iyi mi kötü mü? İyi ise kötü ise ne yapacağız. Şimdi maden ekonomi iyi, neden gelişmiş ülkelerde enflasyon yüzde 3 iken bizde yüzde 11? Peki ekonomimiz iyi ise 53 milyar cari açık niye? Gelişmiş ülkelerde enflasyon yüzde 3 iken neden Türkiye'de sadece Nisan ayında yüzde 1,87? Neden gençlerin yüzde 20'si işsiz. Ortada bir sorun var. Ben bunu Kemal Sunal filmleri ile açıklıyorum. 2 hasta doktora gidiyor tahlil yaptırıyorlar, tahliller karışıyor. Biri hasta biri sağlam. Hastaya sağlam, sağlama da hasta tahlili veriyorlar ya demek ki Türkiye'nin tahlil sonuçları da başka bir ülke ile karışmış. Batıyoruz beyler batıyoruz. Bayanlar batıyoruz. Buradan nasıl çıkacağız? Medyaya güveniyor musunuz? Hayatta güvenmiyorum. Bir kadınlara güveniyorum, birde gençlere güveniyorum. Bu iktidarı kadınlar ve gençler ile değiştireceğiz” dedi.“DEVLET İNTİKAM VE RÖVANŞLA YÖNETİLMEZ”Devletin intikam ve rövanş ile yönetilemeyeceğini dile getiren İnce, yargı bağımsızlığı konusuna değinerek, yargıç ve hakimlere de yüklendi. Yargıçların kimsenin önünde düğmelerine iliklememeleri gerektiğine değinen İnce konuşmasına şöyle devam etti:“Önce hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, bağımsız mahkemeler. Herkes inanacak ki bu ülkede mahkemeler, yargı bağımsız. Bana soruyorlar, ‘Cumhurbaşkanı olduğunda Tayyip Erdoğan'ın yarılayacak mısın?' Hayır. Benim işim değil o. O mahkemelerin işi. Sen onu yargılarsın ondan sonra gelir, böyle bir kapı olmaz devlet böyle yönetilmez. Devlet intikam ve rövanşla yönetilmez. Yargıyı, mesela birinci sınıf hakimler var onların içinden kura ile seçersin yüksek yargıyı. Ama ona da dersinki görevini iyi yap çay toplamaya gitme, düğmeni ilikleme. Adam gibi görevini yap. Cumhurbaşkanı olduğumda yüksek yargının bir toplantısına gittiğimde o yargıçlar ayağı kalkarsa onlara 2 çift sözüm var. Ayağı kalkmayacaklar cumhurbaşkanına. Yargıçlar kalkmaz ayağa, kalkmamalı. Onlar o yüksek yargıçlar günü geldiğinde beni de yargılamalı. Böyle olursa memleket düzelir. Yoksa bu gitti yağmaladı, yerine yenisi gelirse o da yağmalar. Bu düzene son vereceğiz. Doğru, düzgün, adil.”İnce’yi Bozkurt’ta vatandaşlar böyle karşıladı.“SİZDEN Mİ ÖĞRENECEĞİZ MÜSLÜMANLIĞI”Konuşmasında son olarak niçin cumhurbaşkanlığına aday olduğu konusuna değinen İnce, “Çocukların umuduyuz biz. Politikacılar, siyasetçiler. Onların umudunuz karartmamak için buradayım ben. Onlara yeni umut vermek, onların umudunuz tazelemek için buradayım ben. Bunu başaracağız. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Onurlu başı dik bir dış politika. Ekonomisi üretim ekonomisine dönüşmüş bir Türkiye. Enerjisi dışa bağımlı olmayan kendi enerjisini üreten bir Türkiye. Gençlerine matematik ve fizik öğretmiş bir Türkiye. ‘Dindar bir nesil yetiştireceğim' diyor. Senin haddine mi düşmüş? O senin görevin değil, o ailelerin görevi. Bende 3.4. sınıfta yazları hep Kur'an kursuna giderdim. Elhamdülillah bizde Müslümanız. Sizden mi öğreneceğiz Müslümanlığı? Ama devletin görevi matematik öğretmektir, fizik, biyoloji, kimya öğretmektir. İş bulacağız çocuklarımıza bunu hep birlikte başaracağız” ifadelerine kullandı.
Mitingin sonunda Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik tarafından belediye atölyesindeki kadınlara tarafından nakış ile yapılan Cumhurbaşkanlığı Forsu, İnce’ye hediye edildi.