Milli Görüş'ün kurucularından İsmail Müftüoğlu, 1975 - 1977 yılları arasında Adalet ve İçişleri Bakanlığı görevlerini yürüttü
Eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu Cumhur İttifakı'na ve yol haritasına ilişkin değerlendirmelerinizi merak ediyorum. Geçmişte Erdoğan ile Bahçeli'nin birbirine çok ağır ifadeleri vardı, bugün bir arada yürüyebilmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?AKP'yi sıkıntılara sokan MHP'dir. Sayın Bahçeli'ye yönelik eleştirilerden sonra bazen sert tepkilerle karşılaşıldı. Çekinmiyor musunuz? Onlar bizi bilirler, biz de onları biliriz. Ve biz bu işin ağabeylerindeniz. Bu işin hamallığını yaptık. O sonra geldi. Sonradan yamanma o. Ne alakası var onun milliyetçilik ile? Milliyetçi adam kendisini ayakta tutan kadroları perişan eder mi ya? Adam zahmetsiz her istediğini yaptırıyor ve hiçbir mesuliyeti yok. İpin ucu kimin elinde? İpin ucu MHP'nin elinde."Kılıçdaroğlu, 'Erdoğan'ı destekleyelim' dedi"Sizce neden? Ben cumhurbaşkanını CHP ile koalisyon için zorladım. Kemal Kılıçdaroğlu'nu da zorladım. Fakat ikisi olumlu bakıyorken mümkün olmadı. Cumhurbaşkanı, 'Kemal Bey, külliyeye gelmez' dedi, Kılıçdaroğlu, 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'e geçişi istesin biz de cumhurbaşkanı adayı olarak kendisini destekleyelim' dedi ama sonuç yok.Neden?Nedeni bana değil gidin onlara sorun. 3 ay önceki görüşmelerimden bahsediyorum, çok uzak değil. Cumhurbaşkanı çaresiz kaldı ve MHP ile devam ediyor ama memleketin tepesinin temelini bombalayan onlar.
"Abdullah Efendi'yi, Tayyip Efendi'yi kim hazırladı?"28 Şubat'ın üzerinden 25 yıl geçti. Bugünden bakınca o dönemi nasıl görüyorsunuz?28 Şubat çok ayaklıydı. Birincisi Amerika ayağı vardı. İkincisi İsrail ayağı vardı. Üçüncüsü asker ayağı vardı. Dördüncüsü sendikal ayağı vardı. Beşincisi basın-yayın ayağı vardı. Bütün bunların yanında, başta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in edepsizliği var. Ölmüş ama edepsizliği var yani. Çünkü bütün bunları tahrik eden ve mevcut 54. Hükümete karşı kullanan adamdı. Sonra hazırlanıp getirilenler var. Abdullah Efendi'yi, Tayyip Efendi'yi kim hazırlayıp getirdi, kucağımıza oturttu? Bunları kimin hazırladığı bellidir. "Tayyip Erdoğan, Abdullah'ın tezgahına geldi"Kim hazırladı?Şimdi başlı başına bir konu o. Abdullah Gül, 1993'de Milli Görüşçü oldu. 1992'de ABD'de bir kurs açıldı. Abdullah Gül oranın kursiyeri. Aldığı sertifikada Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Abdullah Gül yazıyor. Ve Tayyip Erdoğan da tabi bu Abdullah'ın tezgâhına geldi. Abdullah olmasaydı bu olaylar böyle gelişmezdi."Bülent Arınç olayları derinine inceleyen bir arkadaşımız değil, günübirlik konuşur"O süreçte öne çıkanlardan biri de Bülent Arınç'tı...Bülent Arınç'ı onlardan istisna tutuyorum. Niçin?Çünkü kendisinin dış bağlantıları yok. O bir güven duygusu içinde bunları yaptı. Ve kendisine göre yani Milli Görüş'ün daha da rahat bir zemine gelebileceği düşüncesi ile yapmıştı. Ama ötekiler hazırlanmış. Aradaki fark bu. Bülent Arınç olayları derinine inceleyen bir arkadaşımız değil. Günübirlik konuşur, ama iki gün sonra konuştuğundan da vazgeçer."4-5 paşayı hapse atıp diğerlerini dışarıda bırakmak adalet değil"Söz 28 Şubat'a gelmişken, o dönem görevde olan askerler, ilerleyen yaşlarına rağmen cezaevine konuldular. Buna ilişkin itirazlar da var. Sizce süreç nasıl yürütülmeliydi?28 Şubat'ın bütün hazırlayıcıları davaya dâhil edilmeliydi. Mesela bazı basın mensupları... Bunların isimleri belli. Anayasal kurumların başkanları, başsavcı Vural Savaş. En başta onun cezaevinde olması lazım. Süleyman Demirel'i çıkarıp mezardan muhakeme edip onu da oraya getirmeleri lazım. Yargıtay başkanı, YÖK Başkanı Kemal Gürüz. Şimdi sadece orada 4-5 tane paşayı oraya getirmek diğerlerini dışarıda bırakmak adalet değil. Böyle yaparsanız adı zulüm oluyor. Ya hepsi ya hiç kimse.
The Independentturkis