6'lı koalisyonda kriz halının altında! İşte millete açıklamadıkları 10 büyük mesele

6'lı masada dağılma ve yeniden bir araya gelme ile sonuçlanan büyük krizin ardından yeni krizlerin seçim öncesi yaşanmaması için Türkiye'nin geleceği tehlikeye atılma pahasına üzerinin örtüldüğü ortaya çıktı. Türkiye'de milyonlarca vatandaşı ilgilendiren, ekonomiyi, gelecek perspektifini, ulusal güvenliği derinden etkileyecek konulardaki taban tabana zıt görüşlere sahip olan masa ortakları koltuk uğruna diğer krizleri öteliyor. Söz konusu başlıkların hiçbir toplantıda gündeme getirilmemesinin, hiçbir genel başkandan duyulmamasının yanı sıra ortak mutabakat metninde de yer almadığı görüldü.

"BAŞKANLIK SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ" YALANI

Masanın kendine göre en büyük vaadi sistem değişikliği. Başkanlık sistemini değiştirerek Parlamenter sisteme döneceklerini açıklayan 6'lı koalisyonun bunu nasıl yapacaklarına ilişkin bir yol haritası olmamasının yanında 7 Cumhurbaşkanı yardımcısı planıyla da aksine bu sistemi benimseyecekleri sinyalleri var.

Öte yandan Başkanlık sistemini değiştirmek için TBMM'de gerekli olan vekil sayısına da oy oranlarıyla ulaşmaları mümkün olmayan 6'lı masanın bu gerçeği de milletin gözünden kaçırmak istemesi dikkat çekiyor. Anayasa ile sistemi değiştirmek için 360 karar yeter sayısı gerekiyor. Yani iktidara kim gelirse gelsin sistemi değiştirebilmek için 600 milletvekilinin 360'ından evet oyu alması gerekiyor.

ANAYASA'DAN 'TÜRK'LÜĞÜ ÇIKARMA KONUSU

Koalisyon masasının küçük ortağı Ali Babacan Anayasa'dan "Türk Milleti" kavramının çıkarılmasını istemiş ve "66. maddeyi değiştirelim diyorum. Vatandaşlarımızın en az yüzde 30'u bana uymuyor diyor. Anayasa'nın da o şekle getirilmesi lazım diyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Babacan'ın seçim vaadi hakkında CHP ve İYİ Parti başta olmak üzere hiçbir ortağından tepki gelmedi. Ortak mutabakat metninde de anılmayan meseleyle ilgili Türklüğü anayasadan çıkarmayı isteyip istemediği merak ediliyor.

AYASOFYA'YI KAPATACAKLAR MI?

CHP tarafından kapatılmasının ardından 86yıl sonra Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın karar ve imzasıyla tekrar ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Camii'nin son durumu CHP'yi çok rahatsız etmiş "Ayasofya müze olmalı. Hatta Sultanahmet de müze olmalı" açıklaması gelmişti. Bunu söyleyen CHP ile "Ayasofya açılsın zincirler kırılsın" eylemlerini yapan Saadet Partisi aynı masada ve o masanın Ayasofya için ne yapacağı da halka açıklanmıyor.

LGBT VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Belediyelerinde LGBT destek merkezleri oluşturan, LGBT'li danışmanlar atayan CHP'nin vaatlerinden birisi de istismar içerikli İstanbul Sözleşmesi'nin geri getirilerek aile yapısının tehdit altında olma halini devam ettirmek. İYİ Parti'de de LGBT'li gay ve lezbiyenlerin sözde onur yürüyüşüne destek veren Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem gündem olmuştu. Ancak ittifakın diğer bir üyesi Saadet Partisi ise İstanbul Sözleşmesi ve LGBT sapkınlığına karşı olduğunu belirtiyor. Bu nedenle "Seçimden sonra bakarız" mantığıyla LGBT konusu görmezden geliniyor.

HDP-PKK SİYASETİ VE KAYYUM KONUSU

Yol haritası, çözüm önerisi olmaksızın sessiz sedasız bir geçiş planı yapılan HDP-PKK ve Kayyum konusu da bir başka kritik başlık.

CHP'nin terörist cenazesine katılan vekiller, terör örgütünün siyasi uzantısı HDP ile milletin gözünün içine baka baka yaptığı rahat görüşmeler bilinirken aynı masada 'HDP kesinlikle yan yana olmayacağını' söyleyen Meral Akşener ve diğer partilerin bu ilişki ekseninde Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden çıkarılması, teröre destek veren belediyelerin HDP'ye geri verilmesi hatta HDP'ye bakanlık vaadi gibi konularda ne tepki vereceği bilinmiyor.

MÜLTECİ KONUSU

Suriyeli sığınmacılarla ilgili de birbirine zıt görüş ve geçmiş açıklamaları olan 6 farklı yapıdaki partinin bu konuda atacakları adımları yüksek sesle gündeme getirmemesi dikkat çekenler arasında. Davutoğlu'nun, Temel Karamollaoğlu'nun, bugün mücahit ilan ettikleri Kılıçdaroğlu ile aynı düşünmedikleri bilinirken seçim sonrası krizler listesine ekleyerek ilerlemeyi tercih ettikleri bir başka başlık olarak "Mülteci" konusu da havada bırakıldı.

 

FETÖ'CÜLERE,GEZİCİLERE VE PKK'LILARA ÖZGÜRLÜK VE İADE

FETÖ'nün kumpaslarında mağdur olduğunu söylerken aynı zamanda FETÖ'cüleri hapisten çıkarmayı, KHK'lıların göreve iade edilmesini vadeden CHP'ye altılı masanın diğer ortaklarının ne söyleyeceği merak konusu iken milletin tepki göstereceği bu konu da masa toplantıları ve ortak metinlerinin dışında tutuldu. Selahattin Demirtaş, Osman Kavala gibi isimlerin serbest bırakılması da ittifakın bizzat adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun vaatleri arasında

ELDE KALAN "HELALLEŞME" İLE HALININ ALTINA SÜPÜRÜLEN MESELE: BAŞÖRTÜ

Kemal Kılıçdaroğlu'nun katıldığı canlı yayında 1 metrelik bez parçası dediği başörtüsü konusuyla ilgili oy istismarı yapmak için "Başörtüsü konusunu kanunla çözelim ve helalleşelim" teklifine Başkan Recep Tayyip Erdoğan "Samimi iseniz anayasal güvence getirelim" demiş ve CHP başörtüsüne özgürlük getirecek teklife destek vermemişti. Başörtüsünün şu an Kılıçdaroğlu ve altılı masa için "bez parçası" mı yoksa "hak ve özgürlük" mü olduğu merak ediliyor. Koalisyon ekibi ise diğer başlıklarda olduğu gibi burada da sessiz.

MİLLİ SAVUNMA SANAYİ NEFRETİ

CHP'de milli savunma sanayiye karşı karma bir bakış yer alırken masanın diğer ortaklarında da farklı tutumlar söz konusu. Ali Babacan dünyaya parmak ısırtan İHA ve SİHA üretimleriyle dikkat çeken Baykar'a "Bunlar dokunulmaz değil. Dokunacağız tabii" demiş ve tepki çekmişti. Konuyla ilgili koalisyon masasının politikası da millete açıklanmadı.

S-400 VE SINIR GÜVENLİĞİ

Altılı koalisyon masasının adayı Kemal Kılıçdaroğlu sık sık Türkiye'yi batılı ülkelere şikayet etmesiyle bilinirken bu girişimlerinden birinde S-400'leri şikayet etmiş ve İngiliz basınına "Bunu kime karşı kullanacağız ki" diyerek gereksizliğine vurgu yapmıştı. Türkiye'ye hem patriot sistemlerini vermeyen hem de S-400'lerle ilgili yaptırıma kalkışan ABD ve İngiltere'ye paralel açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu ve ortaklarının sınır güvenliğimiz için S-400'ler konusunda ne yapacağı da açık açık millete ilan edilmedi