Akademik yıl açılış töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Almanya'da bir seçim oldu, bizde de bir referandum oldu. Bu referandum sürecinde Türkiye'ye nasıl saldırdıklarını gördünüz. Şimdi kendi seçimlerinde bize saldırıyorlar. Ya seçimin bizimle ne alakası var? Almanya'da seçim yapıyorsunuz, Almanya'da yaptığınız seçimde bizi niye kullanmaya çalışıyorsunuz? Ne oldu? Şimdi hükümet kuramayacaklar, bak göreceksiniz, bu da birkaç aylarını alır. En az birkaç aylarını alır.
- Açıkçası biz son ana kadar (IKBY lideri Mesud) Barzani'nin böyle yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, demek yanılmışız. İlişkilerimizin tarihteki en iyi seviyesinde olduğu bir dönemde, önceden hiçbir danışma ve görüşme yapılmadan alınan bu karar, açıkçası ülkemize ihanettir.
- Kuzey Irak bölgesel yönetimi, tüm ikazlarımıza, tüm karşı çıkmalarımıza rağmen ilk olarak 7 Haziran'da duyurduğu bağımsızlık referandumunu yapmakta ısrarcı davrandı. Esasen bu referandumun mevcut Irak anayasası bakımından hiçbir hükümü yok. İsrail dışında bu girişimi destekleyen hiçbir ülke ve uluslararası kuruluş da yok. Kuzey Irak'ın inanç ve köken bakımından çok renkli bir yapıya sahip ikliminde tek bir grubun böyle bir teşebbüse girişmesi, yeni çatışmaların ve acıların habercisi olmaktan başka anlam taşımıyor. Şimdi yaptın… Neymiş, yüzde 90-92 ile onaylanmış. Bunun bir kıymetiharbiyesi var mı? Senin bağımsızlığını kim kabul edecek? İsrail. Dünya İsrail'den ibaret değil ki.
- Kosova'yı 114 ülke kabul etti ama hala Kosova dünyada maalesef devlet olamadı, hala sıkıntı içinde. Kuzey Irak, sen bir İsrail'le neyi elde edeceksin? Bunlar siyaseti de bilmiyorlar. Devlet nasıl olunur, bundan da bihaberler. Ama sadece 'Biz yaptık oldu' demekle olacağını zannediyorlar. Olmayacak, olamaz zaten.
- Şimdi biz yaptırımlarımızı uygulamaya başladığımız andan itibaren zaten ortada kalacaksın. Bir vanayı kapadığımız anda iş bitti. Bütün geliri meliri hepsi ortadan kalkıyor. TIR'lar Kuzey Irak'a çalışmadığı anda bunlar yiyecek, giyecek bulamayacaklar. Öyle bir duruma gelecekler. Niye? Mecburuz, yaptırım. O zaman bunlara İsrail, nereden, neyi, nasıl gönderecek? Buyursun göndersin.
- Ülkemizi Suriye'de oyaladıklarını, dolayısıyla Irak'la ilgilenemeyeceğini sananlar, bizim en zor zamanımızda dahi gerektiğinde yedi düvelle mücadele edebilecek gücümüzün olduğunu unutmasınlar. Ekonomik yaptırımlardan askeri seçeneklere kadar tüm ihtimaller şu anda masadadır. Hava sahaları, kara hepsi masadadır. Bütün bu opsiyonlar şu anda masada görüşülmektedir. Umut ediyorum ki bunların hiçbirine gerek kalmadan Kuzey Irak yönetimi aklını başına alır ve bu sonu karanlık olandan, maceradan vazgeçer.
- Bölgemizde ayrılıkları teşvik edenler, eğer bölünme, parçalanma, küçülme iyi bir şeyse önce bunu kendi topraklarında tatbik ederek, dünyaya emsal teşkil etmelidir. Ama böyle bir niyeti ve çabayı asla göremezsiniz. Buradan Irak'taki ve Suriye'deki tüm aklıselim sahibi kardeşlerimize sesleniyoruz; gelin bu oyuna düşmeyin. Gelin kendinizi kullandırtmayın. Bugün sizi kışkırtanlar yarın çekip gidecekler unutmayın ama bizler inşallah binlerce yıl birlikte yaşamaya devam edeceğiz.
- Bugünün hırsı için yarınlarınızı heba etmeyin. İsrail bayraklarının orada dalgalanması sizi kurtarmaz, bunu bilesiniz.
- İki alanda arzu ettiğimiz gelişmeyi sağlayamadık. Bunlar eğitim-öğretimdir ve kültürdür. Mesela son günlerde şahsıma ders kitaplarının içerikleri konusunda giderek daha fazla şikayetler gelmeye başladı. Demek ki burada bir sıkıntı var. Milli Eğitim Bakanımızla bu meseleyi konuştuk. Gerekli tespitler yapılacak tedbirler alınacak dediler. Eğitim-öğretimde istediğimiz etkiyi alamadıkça yeni arayışlar içerisine giriyoruz. Bu da ayrı bir eleştiri konusu oluyor. Eğitim-öğretim meselesini çözmek mecburiyetindeyiz. Üzerinde durmamız gereken konulardan biri ise öğretmenlerin niteliği meselesidir.
- Araştırma üniversitesi olarak tespit edilen 10 üniversitemizi alfabetik sıraya göre açıklamak istiyorum: Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Yedek olarak belirlenenler ise Çukurova, Ege, Selçuk, Uludağ ve Yıldız Teknik Üniversitesi.
- Özellikle öğretmen kalitemizin yükseltilmesine yönelik çalışmalara da ihtiyacımız olduğu açıktır. Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde bu hususun masaya yatırılması ve etkin bir eylem planı ortaya konması şarttır. Üzerinde durmamız gereken konulardan biri ise öğretmenlerin niteliği meselesidir. İdealist öğretmen noktasında sıkıntımız olduğunu söyleyebilirim. Kuralar çekiliyor. Güneydoğu, Doğu buralara gidecek öğretmenlerimiz gider gibi yapıyor Ankara İzmir Orta Anadolu buralara gelmenin yollarını arıyor. O gün kura çekildiğinde çıkınca sevinçten sıçrıyor. Burada süre meselesini halletmek suretiyle öğretmenlerimizin kendilerin özellikle bu bölgelerde terör zihniyeti ile idealizmi birleştirmiş olan öğretmenlerin ellerine bırakmayalım. En çok mutlu olduğum üniversitelerimizde terörün ciddi manada azaldığıdır. Bizim dönemlerimiz zaten mukayese edilmez. Neredeyse sıfırlanma noktasına doğru geliyor. Kurada Güneydoğu Doğu Anadolu'dan bir il çıktı. Gitmemek gibi bir şey yok.
- TEOG ile ilgili görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmıştım. Özel nitelikli okullar dışında lise eğitiminde ortalama standardı tutturduğumuzda hiçbir öğrencimizin böyle bir arayışı kalmayacaktır. Yavrularımızı sınav noktasındaki sıkıntılardan arındırmamız ve kendilerini derslerine yönlendirmemiz gerek. En iyi okul aslında evladımızın evine en yakın okuldur.
- Eğitim-öğretim meselesi öyle önemlidir ki Türkiye'yi dershaneler ve kolejlerde yetiştirdikleri kişiler üzerinden teslim almaya teşebbüs eden örgütlerin saldırılarına dahi bu ülkede maruz kaldık. 15 Temmuz, daha öncesinde 17-25 Aralık işte böyle bir organizasyonunun ürünüdür. Türkiye'nin en parlak beyinlerini eğitim ve öğretimin cazibesini kullanarak devşirip, zihinlerini kendi ülkesine ve milletine karşı kullanacak derecede iğdiş eden bir örgüte karşı en büyük mücadeleyi vereceğimiz yer yine aynı alandır.
Almanya'da bir seçim oldu, bizde de bir referandum oldu. Bu referandum sürecinde Türkiye'ye nasıl saldırdıklarını gördünüz. Şimdi kendi seçimlerinde bize saldırıyorlar. Ya seçimin bizimle ne alakası var? Almanya'da seçim yapıyorsunuz, Almanya'da yaptığınız seçimde bizi niye kullanmaya çalışıyorsunuz? Ne oldu? Şimdi hükümet kuramayacaklar, bak göreceksiniz, bu da birkaç aylarını alır. En az birkaç aylarını alır.