Türk Telekom'un içini boşaltmakla ve bankalara olan borcunu ödememekle suçlanan Hariri ailesinin üyesi Lübnan Başbakanı Saad Hariri'ye, "Türk Telekom'ın içini boşalttığı paraları Güney Afrikalı manken Van der Merwe'ye yedirme" suçlaması yöneltildi. Öger Telekom'un sahibi de olan Saad Hariri'nin manken Candice van der Merwe'nin banka hesabına 16 milyon dolar transfer ettiği iddiaları medyaya yansırken, meselenin Türkiye ayağında ise, "Türk Telekom'un paralarını manken sevgilisiyle yedi" yorumları yapıldı.Güney Afrikalı sevgiye 16 milyon dolarlık transfer iddiası ise ABD'de yayımlanan The New York Times Gazetesi'nden geldi. Haberde, Hariri'nin henüz başbakanlık koltuğuna oturmadığı 2013 yılında, Güney Afrikalı mankene 16 milyon dolar para gönderdiği kaydedildi.Habere göre, van der Merwe'nin aynı yıl trafik kazası yapmasının ardından, kendi adına satın alınmış Audi marka arabayı kullanmaya başladığı ve 10 milyon doları aşkın değerde mülk satın aldığı belirtiliyor.Para transferinin gerçekleşmesinin ardından ülkede vergi takibinin başlatıldığı van der Merwe'nin, Ocak ayında takip nedeniyle zarara uğradığını savunarak mahkemeye başvurmasının ardından söz konusu belgelerin ortaya çıktığı kaydedildi. 2005 yılında Türk Telekom'un yüzde 55 hissesini satın alan Suudi Oger şirketinin sahibi olan Hariri'nin ailesi, yaşanan mali krizden dolayı şirketin faaliyetlerini 2017 yılında durdurmuştu.Cumhuriyet Gazetesi'nde 2018 yılında yayımlanan bir haberde, "Sekiz adımda Türk Telekom soygunu" başlığı altında kurumun içinin nasıl boşaltıldığı anlatılmıştı. İşte sekiz adımda Türk Telekom soygunu böyle yapıldı:1- Türk Telekom'un yüzde 55'i, Suudi bağlantılı Lübnanlı Hariri ailesine satıldığında borcu yoktu ve kasasında da 2 milyar dolar vardı. 2005-2015 arasında 14 milyar dolar net kâr elde etti. 2016'ya dek 12,6 milyar dolar temettü ödendi. Hariri'nin Oger şirketi bunun 7 milyar dolarını aldı.2- Aynı zamanda Oger, Türk Telekom'u borçlandırmaya da başladı. Satılırken borçsuz şirket 2016 sonu itibariyle 3,5 milyar dolar borca batırıldı. Üstelik bu borçlar dövize bağlı ve değişken faizli haldeydi.3- Bu arada Hariri'nin Oger şirketi özelleştirme parasını da ödemedi. Sadece ilk 1,4 milyarlık ilk ödemeyi ve sonraki 600 milyonluk iki taksiti 2013'te ödedi. Yani 7 milyar temettüyü ve kasadaki 2 milyar lirayı kasasına koydu ama borcunun yarısını bile ödemedi.4- Yani Oger, Telekom'un çoğunluk hissesini satın aldı, satın alma parasını ödemedi, üstelik hem şirketin içini boşalttı, hem de ayrıca boğazına kadar borçlandırdı. Bütün bunlar olurken Telekom'un ikinci büyük ortağı Türkiye Hazinesi bu soyguna ses çıkarmadı. 5- Oger, özelleştirme bedelini ödeyecek parayı yurt dışından borç olarak aradı ama bulamadı. Bunun üzerine Türk bankalarına Oger'e 4,75 milyar dolar borç verdirildi. 6- Böylece Hariri'nin Oger'i sırasıyla hem devleti, hem satın aldığı şirketi, hem de Türk bankalarını soydu. 7- Oger'in bu banka kredilerini de ödeyemeyeceği açığa çıktığında bugün alınan karar alınsa ve Telekom'a el konulsaydı zarar yine büyük ama astronomik olmayacaktı. Çünkü Telekom'un piyasa değeri hala yüksekti. 8- Hariri'nin mali durumu bilinmesine rağmen Telekom'un içine sokulduğu borçlar ve Türkiye piyasalarındaki gerileme nedeniyle şirketin kârlılığı ve piyasa değeri iyice düşene kadar hiç bir adım atılmadı. Zararın büyümesi beklendi."Geçen hafta Hariri ailesinin sıkıntılar nedeniyle, baba Refik Hariri tarafından kurulmuş olan TV kanalını kapatmasını haber yapmıştık[1]. Bu haftaki haber çok daha enteresan. New York Times tarafından Güney Afrika mahkemesinden alınan belgelere göre, halen Lübnan Başbakanı olan Saad Hariri romantik bir ilişki yaşadığı Güney Afrikalı bir mayo mankeni olan Candice van der Merwe’ye 16 milyon $’dan fazla para verdi. İlişkinin 2013’de yani OTAŞ’ın 4,75 milyar $ kredi aldığı yıl başladığı belirtiliyor[2]. Tabi haber muhazakar bir ülke için sıkıntılı. Üstelik Hariri ülkesinde daha yeni “kemer sıkma politikası” ilan etmiş durumda [3]. Lübnan’da şu anda ekonomik kriz ve buna bağlı protestolar var. Üstüne de Hariri’nin kendi medya şirketindeki maaşları ödeyemediğini de düşünürsek.olay hayli ilginçleşiyor. Gazetecilik yani New York Times’ın ortaya koyduğu bilgi böyle bir şey işte. 3 çocuklu ve evli (2 kere) olan Saad Hariri’nin zenginliğini Forbes Dergisi 2013 yılında 1,9 milyar $ olarak raporlamış [4]. Manken Merwe’nin 2013’de 20 yaşlarında olduğu ve enerji içeceği promosyonları ve mayo takvimlerinde yer aldığı raporlanmış. Yıllık gelirinin asla 5.400 $ ‘ı aşmadığı şeklinde bir not var. Sonra birden banka hesabına, bir Lübnan bankasından 15.299.965 $ gelivermiş. Transfer eğer Güney Afrikalı finans ve vergi yetkililerini şüphelendirmese gizli kalacakmış. Biliyorsunuz bankalardaki açıklanamayan miktarlar vergi ve kara para açısından takip ediliyor. Merwe paranın hediye olduğunu ve Güney Afrika kanunlarına göre vergilendirilemeyeceğini söylemiş. Paranın herhangi bir şey karşılığında gelmediğini ve Saad Hariri tarafından hediye olarak gönderildiğini iddia etmiş. Merwe bu para ile emlak alacakmış. Mahkemeye delil olarak verdiği bir emailde de “Saad’ım Seni Seviyorum” yazıyor. Plantation Club ve Cömert Hediyeler Mahkeme belgelerine göre Merwe 19 yaşındayken yani 2012 yılında, Seyşel adalarındaki “Plantation Club” adı verilen ve dünyanın her tarafındaki zenginlerin geldiği özel bir tesiste 4 günlük bir tur için işe alınmış.Burada cömert partiler yapılıyormuş. Fotoğraf makinası yasakmış. Bu ilk etkinlik sonrasında pek çok seyahate gitmiş. Mart 2013’teki bir gezi sırasında, arkadaşlarına “hayalindeki aracın” Audi R8 olduğunu söylemiş. Eve döndükten kısa bir süre sonra, bir otomobil satıcısı aramış ve bedeli ödenmiş ve adına kayıtlı olan yeni bir Audi R8 Spyder’ı almaya çağırmış. Ayrıca biri uluslararası dolaşım ve Land Rover Evoque olmak üzere iki yeni cep telefonu hediyesi almış.Bunların değeri de 250.000 Dolardan fazla değere sahip olduğundan vergi açısından incelenmiş. Avukatları, 2015 yılındaki bir celsede, bunların kendisine parayı gönderen, aynı “son derece iyi iş yapan Orta Doğu centilmeninden” armağanlar olduklarını yazmış.Merwe, Cape Town’un lüks Fresnaye semtinde bir açık yüzme havuzlu ve okyanus manzarasına sahip bir ev de dahil olmak üzere aldığı emlaklara 10 milyon dolardan fazla para ödemiş.Babası için de emlak almış.Vergi makamları, paranın kabul edilemez bir hediye olduğunu söylüyor. Ama asıl olayın baba olduğunu düşünüyorlar. Çünkü babanın önceden kalma benzer vergisel hukuki sorunları olmuş Ama ilginçtir bu gelişmeler sonrasında Hariri mahkeme belgelerine göre, yeniden devreye girip Merwe’ye hukuki ve yaşam giderlerini karşılamak için 1 milyon dolar daha göndermiş.Merwe, sürekli olarak para ve arabaların, hiçbir koşul olmaksızın kişisel kullanımı için gönderilmiş hediyeler olduğunu söylemiş. 2016 yılında vergi makamlarıyla anlaşarak davayı bitirmiş. Sonra geçtiğimiz yıl temyiz başvurusunda bulunmuş. Ama temyizde dava reddedilmiş. Ocak ayında, Merwe hükümet yetkililerine, karşı 65 milyon dolarlık tazminat davası açmış. Çünkü dava sırasında evi satmak zorunda kalmış. Ayrıca davanın kariyerinde de soruna yol açtığını ve Hariri ile ilişkisinin de kotpuğunu iddia etmiş. Bu dava sırasında, Hariri’nin durumu ortaya çıkmış.Gördüğünüz gibi hiçbir şey gizli kalmıyor. Daha bakalım neler duyacağız. Düşünün ki, Merwe hanım paralar için uslu uslu vergi ödese, hiçbir şey ortaya çıkmayacaktı. Hatta 65 milyon $’lık tazminat davası açılmasa da belki duyulmayacaktı !!!
Gündem
02 Ekim 2019 - 20:09
Türkiye'yi dolandıran Hariri Türk Telekom'un Paralarını Mayo Mankenleri ile mi Yedi?
Gündem
02 Ekim 2019 - 20:09
İlginizi Çekebilir